DOSTLUK İÇİNDE REKABET VE GÖNÜLLÜLÜK MODELİ…
İzmir’in, Türk futbol tarihinde çok önemli bir yeri vardır.
İzmir kulüpleri, sportif rekabetin yanı sıra kente katkıda bulunma bilinciyle de hareket eden, kent mirası niteliğinde korunması ve gelecek nesillere aktarılması gereken güçlü topluluklar, en büyük sivil toplum kuruluşlarıdır.
Kulüplerimizin ortak çatı kuruluşu olan İzmir Spor Kulüpleri Birliği Vakfı (İZVAK), İzmir’in futbol kulüplerine “fırsatlar ve imkanlar yaratmak”, İzmir futbolunun ve kulüplerinin gelişmesini desteklemek ve ayrıca futbol üzerinden kentin sosyal hayatına katkıda bulunmak için gönüllülük temelinde çalışan bir kurumdur.
İZVAK, tüm faaliyetlerini tamamen gönüllülerin katkılarıyla sürdürür.
Bu özellikleriyle İZVAK, kentin en değerli markaları olan İzmir Kulüpleri ile işbirliği halinde, hem yerel futbol dünyasına, hem de sivil toplum anlayışına farklı bir yaklaşım getirmiştir.
GÖNÜLLÜLÜK VE ADANMIŞLIK TEMELİNDE İZVAK…
İZVAK, İzmir’in spor kültürüne ve kulüplerine gönülden bağlı bireylerin katkılarıyla bu misyonu sürdürmektir.
Bu yaklaşım, vakfın kaynaklarının daha etkin kullanılmasına olanak tanırken, İzmir kulüplerine yönelik hizmetlerin “samimiyet ve özveriyle” yapılmasını sağlamaktadır.
İZVAK’ta gönüllü olarak çalışan bireyler, futbol dünyasına duydukları tutkunun yanında, İzmir kulüplerine fayda sağlama ve şehirdeki spor kültürünü geliştirme ve güçlendirme amacına adanmışlık düzeyinde bağlıdır.
İzmir futbolunun gelişmesi ve dünya standartlarında bir spor ekosistemine sahip olması için çalışan bu gönüllüler, vakfın dinamizminin arkasındaki temel güçtür.
İZVAK gönüllüleri için en büyük kazanım, İzmir kulüplerinin ve şehirdeki spor kültürünün gelişiminden duydukları manevi tatmindir.
KAYNAKLARIN ETKİN KULLANIMI VE ŞEFFAFLIK..
İZVAK’ın maaşlı çalışanı olmaması, vakfın kaynaklarının büyük bir kısmının doğrudan projelere aktarılmasını sağlar. Gönüllüler tarafından yürütülen çalışmalar sayesinde, idari giderler minimumda tutulur.
Bu durum, İZVAK’ın şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerine bağlı kalmasını da kolaylaştırır. Vakıf, her türlü mali kaynağını şeffaf bir şekilde kullanarak, İzmir sporuna sağladığı katkıları en üst düzeye çıkarmaya odaklanır.
Ayrıca, gönüllülük esasına dayalı bir yapının avantajı, insanların toplumsal faydayı önceleyerek hizmet etmesiyle kendini gösterir.
İzmir’in spor ve futbol kültürüne duyulan bu adanmışlık, vakfın sürekliliğini sağlamada kritik bir rol oynar. İnsanlar, gönüllü olarak İZVAK’ın bir parçası olduklarında, vakıfla birlikte şehre olan katkılarını hissetmekte ve bu misyonu daha da ileri taşımaktadır.
İZMİR KULÜPLERİNE YARATILAN FIRSATLAR…
İZVAK, dostluk, işbirliği ve dayanışma temelindeki hedef ve çalışmaları ile kentin ve ülkenin futbol ikliminin iyileştirilmesine katkı sağlarken ayrıca İzmir kulüplerine çeşitli projeler ve işbirlikleri aracılığıyla fırsatlar yaratmaktadır.
Kulüplerin altyapı, tesis ve proje geliştirme ve bu süreçlerin yönetilmesi, kentin futbol tarihinin yeni nesillere aktarılması, sponsorluklar, gerektiğinde bilgi ve hukuk desteği, futbol ekonomisi üzerinden kente ekonomik yarar sağlama ve diğer sportif faaliyetlerini desteklemek için pek çok çalışma yürütmekte, bunları yaparken üye kulüplerden herhangi bir aidat veya maddi destek kabul etmemektedir.
İZVAK’ın, gönüllülerin desteğiyle bu proje ve çalışmaları gerçekleştirmesi, İzmir sporuna olan katkılarının niteliğini daha da arttırmaktadır.
GÖNÜLLÜLÜĞÜN İZMİR FUTBOLUNA KATKISI…
İZVAK’ın gönüllülük esasıyla faaliyet göstermesi, sadece vakfın iç işleyişine değil, İzmir sporuna da olumlu yansımalar yaratır. Gönüllülük kültürü, bireylerin sosyal sorumluluk duygusunu geliştirirken, sporun birleştirici ve toplumsal fayda sağlayıcı yönünü de vurgular.
İzmir’de İZVAK gibi gönüllülük temelli bir organizasyonun başarıyla varlığını sürdürebilmesi, spor camiasında dayanışma ve ortak amaçlar doğrultusunda çalışmanın önemini gözler önüne serer.
Gönüllülerin bağlılığı ve çalışmaları, sadece kulüplere değil, aynı zamanda İzmir halkına da önemli bir mesaj vermektedir:
“Sporda başarı, sadece sahada değil, aynı zamanda saha dışında gönüllü çabalarla da inşa edilir. “
SPORTİF REKABETLE EŞ ZAMANLI DOSTLUK …
Sportif rekabet, kuşkusuz futbolun temelini oluşturur.
Takımlar ve taraftarlar, kazanmaya odaklanır, tutkuyla takımlarını destekler ve başarıyı arzularken rakiplerine karşı kazanma hırsıyla dolup taşarlar. Ancak bu rekabet, dostluk ve işbirliği içinde gerçekleştiğinde daha anlamlı ve sürdürülebilir hale gelir.
İzmir futbolu, tarih boyunca rekabetin sıcak yaşandığı bir sahne olmuş, taraftar grupları arasındaki rekabet, derin ve köklü futbol kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.
Ancak bu rekabet, aynı zamanda kent kültürünün diğer boyutlarıyla dengelenmesi gereken bir olgudur. İşte tam bu noktada İZVAK, İzmir futbol ekosistemine yeni bir anlayış getirmiştir:
“Sportif rekabetle eş zamanlı olarak dostluğu, işbirliğini ve dayanışmayı geliştirmek.”
Ya da öz deyişi ile “Dostluk içinde rekabet”, ilham verici bir kavramdan daha fazlasıdır ve İzmir kentinin ve insanının genetiği ile örtüşmektedir.
Bu anlamda İZVAK, rekabeti ortadan kaldırmayı veya zayıflatmayı değil, tam tersine en zorlu mücadele ortamında ve kazanma baskısı altında dahi rekabeti “sağlıklı ve dostça bir zemine oturtmayı” hedefler.
Bütün bu çabalar, İzmir futbolunun sadece rekabetçi ruhunu değil, aynı zamanda “dostluk, işbirliği ve dayanışma” ilkelerini güçlendirme ve İzmir’i futbolun ve genelinde sporun her alanında bir model şehir haline getirme amacına hizmet etmektedir.
Rekabet içinde dostluğa dayalı bu futbol iklimi, sadece takımlar arasında değil, İzmir’in tüm futbol paydaşları arasında da bir işbirliği alanı yaratır. Yerel yönetimler, taraftarlar, futbol okulları ve hatta üniversiteler bile bu ekosistemde yer alarak futbolun şehre kattığı değeri artırabilir.
TÜRK FUTBOLU İÇİN ÖRNEK BİR MODEL SUNUYORUZ…
İZVAK’ın geliştirdiği bu ekosistem, aynı zamanda birçok yönden inovatif ve öğretici bir örnektir.
İZVAK; maaşlı bir iş gücüne sahip olmadan tamamen gönüllülerin katkılarıyla İzmir sporuna hizmet eden bir kurum olarak; İzmir kulüpleri, çok değerli başkanları, yöneticileri ve büyük camiaları ile Türkiye’deki futbol ailesine ve tüm paydaşlarına önemli ve örnek bir model sunmaktadır.
Bu model, gelecekte daha geniş bir perspektifte Türkiye genelinde uygulanabilir ve şehirlerin, futbol ve daha genel anlamı ile spor üzerinden birleştirici ve geliştirici bir yapı kurmalarına yardımcı olabilir…